ANLAMA DAYALI ANLATIM BOZUKLUKLARI
Kurulan cümlenin anlamının doğru olması için dikkat edilmesi gereken
hususlar vardır. Anlamsal bozukluklara neden olan durumları yedi başlık altında
inceleyeceğiz.
1. Gereksiz
Sözcük Kullanımı
Cümlede fazladan kullanılan sözcükler anlatım bozukluğuna sebep olur.
Aynı anlama gelen ya da birbirini kapsayan sözcükler cümlede fazladan
kullanılmamalıdır.
Örnekler
Arkadaşına yüksek sesle
bağırdı.
Bağırmak zaten yüksek sesle
yapılan bir eylem olduğundan “yüksek sesle” kısmı gereksizdir.
Yanındakine sessizce bir
şey fısıldadı.
Fısıldamak sessizce yapılan bir
eylem olduğundan cümledeki “sessizce” kısmı gereksizdir.
Konuyu anlayıp kavradı.
“Anlamak” ve “kavramak”
sözcükleri aynı anlama geldiği için ikisinden biri cümleden çıkarılmalıdır.
Seninle bundan sonra artık
konuşmayacağım.
“Bundan sonra” ve “artık”
ifadeleri aynı anlama geldiği için biri cümleden çıkarılmalıdır.
Çocuğu kendinden büyük
abisi okuldan aldı.
“Abi” sözcüğü “kendinden büyük”
ifadesini kapsadığı için “kendinden büyük” ifadesi gereksizdir.
2. Sözcüğün
Yanlış Anlamda Kullanılması
Sözcükleri anlamına uygun kullanılmaması anlatım bozukluğuna yol açar.
Örnekler
Senin yüzünden eşyaları
kolayca taşıdım.
“Yüzünden” sözcüğü olumsuz
durumlar için kullanıldığından bu sözcüğün yerine “sayende” sözcüğü
kullanılmalıdır.
Büyüyen saçlarımı
kestirdim.
“Büyümek” sözcüğü yerine “uzamak”
sözcüğü kullanılmalıdır.
Almak istediğim bilgisayarın ücreti
artmış.
“Ücreti” sözcüğünün yerine
“fiyatı” sözcüğü kullanılmalıdır.
Resim çekmeyi çok
seviyorum.
“Resim” sözcüğünün yerine
“fotoğraf” sözcüğü kullanılmalıdır.
Ufuk çok yüksek boylu bir
çocuk.
“Yüksek” sözcüğünün yerine “uzun”
sözcüğü kullanılmalıdır.
3. Anlamca
Çelişen Sözcüklerin Kullanılması
Birbirinin anlamına ters sözcüklerin bir arada kullanılması anlatım
bozukluğuna yol açar.
Örnekler
Aşağı yukarı saat tam
sekizde buluşacağız.
“Aşağı yukarı” sözcüğü
yaklaşıklık bildirirken “tam” sözcüğü kesinlik bildirmektedir. İkisinin aynı
cümlede bulunması anlatım bozukluğuna neden olmuştur.
Bu soruyu kesin çözersin galiba.
“Kesin” ve “galiba” sözcükleri
birbirinin tersi anlam ifade ettiği için bu sözcükler çelişmektedir.
Bu işleri yarına kadar mutlaka
bitirebilirim.
“Mutlaka” sözcüğü kesinlik
bildirirken “bitirebilirim” sözcüğü ihtimal bildirmektedir. Bu yüzden bu iki
sözcük anlamca çelişmektedir.
Sınavdan yüzde yüz yüksek
not alabilirim.
“Yüzde yüz” sözcüğü kesinlik
bildirirken “alabilirim” sözcüğü ihtimal bildirmektedir. Bu yüzden anlatım
bozukluğu vardır.
Şüphesiz bu durumdan
dolayı bana kızacaktır sanırım.
“Şüphesiz” ve “sanırım”
sözcükleri anlamca çeliştiği için anlatım bozukluğuna neden olmaktadır.
4. Deyimin
ve Atasözlerinin Yanlış Kullanılması
Deyimlerin ve atasözlerinin anlamına uygun kullanılmaması ya da
kalıplaşmış yapısının bozulması anlatım bozukluğuna yol açar.
Örnekler
Babam mutluluktan küplere
bindi.
“Küplere binmek” deyimi çok
öfkelenmek manasında kullanıldığı için bu cümleye uygun değildir.
Yaptığı
yaramazlıklarla öğretmenin gözüne girmişti.
“Göze
girmek” deyimi olumlu anlamda kullanılan bir deyim olduğundan bu cümleye uygun
değildir.
Sana
yardım etmek için elimden geleni ardıma koymayacağım.
“Elinden
geleni ardına koymamak” olumsuz durumlar için kullanılan bir deyim olduğundan
bu cümleye uygun değildir.
Gizle samanı, gelir zamanı.
Deyimlerin
ve atasözlerinin kalıplaşmış yapıları bozulamayacağından “gizle” sözcüğü yerine
“sakla” sözcüğü kullanılmalıdır.
5. Mantık Hatası
Cümlede ifade edilenlerin mantığa aykırı
olması anlatım bozukluğuna yol açar.
Örnekler
Sigara içmek ölüme hatta kalp
krizine neden olabilir.
Yukarıdaki cümlede kalp krizi
geçirmek ölmekten daha ağır bir sonuçmuş gibi bir anlam çıkmaktadır. “Ölüme”
sözcüğüyle “kalp krizine” sözcüklerinin yerleri değiştirilerek bu anlatım
bozukluğu giderilebilir.
Kardeşim değil ödev yapmak
kitap bile yazamaz.
Yukarıdaki cümlede “ödev yapmak”
işi “kitap yazmak” işinden daha zor bir işmiş gibi anlatıldığı için cümlede
anlatım bozukluğu vardır.
Söyledikleri o kadar anlaşılırdı
ki bir kelime bile anlamadım.
Söylenenler anlaşılır bir dille
iletilmişse söylenenlerin anlaşılması beklenir. Bu sebeple mantık hatasından
doğan anlatım bozukluğu vardır.
6. Anlam
Belirsizliği
Cümlenin iletmek istediği yargı net değilse bu durum anlatım
bozukluğuna yol açar.
Örnekler
Okan, oyun oynamayı kardeşinden
çok seviyor.
Yukarıdaki cümlede Okan,
kardeşini daha az oyunu daha çok mu seviyor yoksa oyun oynamayı, kardeşi daha
az Okan daha çok mu seviyor belli değildir.
Okula geleceğini herkese
söyledim.
Cümlede “Onun okula geleceğini”
mi “senin okula geleceğini” mi net değildir.
Bilgisayarını
satmış.
Kendi
bilgisayarını mı, başkasının bilgisayarını mı satmış net değildir.
Dışarı çıkacağını bilmiyordum.
Cümlenin başına “onun” ya da
“senin” yazılarak anlatım bozukluğu düzeltilebilir.
7. Sözcüğün
Yanlış Yerde Kullanılması
Sözcüğün cümle içindeki yeri anlama etki ettiğinden yanlış yerde
kullanılan sözcükler anlatım bozukluğuna yol açar.
Örnekler
Yeni eve gelmiştim ki
kitabımı unuttuğumu fark ettim.
Yukarıdaki cümlede “yeni” sözcüğü
ev sözcüğünden sonra kullanılmalıdır.
Çok televizyona
baktığından gözleri ağrıyor.
“Çok” sözcüğü televizyon
sözcüğünden sonra kullanılmalıdır.
Öğretmen beş dakikada ödev
yapanları kontrol etti.
“Beş dakikada” sözcük grubu
“yapanları” sözcüğünden sonra gelmelidir.
Azıcık kanepede uzandım.
“Azıcık” sözcüğü “kanepede”
sözcüğünden sonra kullanılmalıdır.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorum yap