Tek başına bir anlamı olmayan, kendisinden
önceki sözcüklerle çeşitli ilgiler kurmaya yarayan sözcüklere edat(ilgeç)
denir. Başlıca edatlar aşağıdaki gibidir:
İle
Birliktelik, neden-sonuç, vasıta-araç gibi anlam
ilgileri kuran bir edattır. Kendisinden
önceki
sözcükle birleştirilerek de yazılabilir.
Arda ile bahçede dolaştık. (Birliktelik)
Okula
bisikletle gideceğim. (Vasıta)
Annemle bulaşıkları yıkadık.(Birliktelik)
Kürekle toprağı kazdım. (Araç)
Bir bakışla herkesi susturdu.(Neden-sonuç)
“İle” edatı sözcükleri birbirine bağlamak
göreviyle kullanılırsa bağlaç olur. “İle”nin yerine “ve” yazabiliyorsak “ile”
bağlaçtır.
Pazardan
elma ile armut aldım.(Bağlaç)
Ahmet
ile Mehmet bize geldi.(Bağlaç)
İçin
Neden-sonuç, amaç-sonuç, uğruna, özgüleme,
hakkında, karşılık gibi anlam ilgileri kuran bir edattır.
Yağmur
yağdığı için ıslandık.(Neden-sonuç)
Islanmamak için yağmurun dinmesini
beklediler.(Ama.-sonuç)
Kızım
için her şeye katlanırım.(Uğruna)
Bu
kitabı arkadaşım için aldım.(Özgüleme)
Onun için pek hayırlı şeyler
söylemiyorlar.(Hakkında)
Bu araba için ne kadar para
istiyorsun?(Karşılığında)
Kadar
Benzetme, karşılaştırma, zaman gibi anlam ilgileri kuran bir edattır.
Çita kadar hızlı koşardı.(Benzetme)
Sizin ev de bizim ev kadar geniş.(Karşılaştırma)
Sabaha kadar kitap okudum.(Zaman)
Ancak
Sadece, en fazla, en geç, en erken vb. anlam ilgileri kuran bir
edattır.
Söylediklerimi ancak sen anlarsın.(Sadece)
Bu kasada ancak kırk elma vardır.(En fazla)
İşlerimi ancak yarına bitirebilirim.(En erken)
Bu iş için sana ancak 50 TL
veririm.(En fazla)
“Ancak” edatı bağlaç olan “ancak” ile karıştırılmamalıdır. “Ancak”
yerine “ama, fakat, lakin” yazabiliyorsak “ancak” bağlaçtır.
İçeri girdim ancak kimseyi
göremedim.(Bağlaç)
Kitabı okudum ancak
anlayamadım.(Bağlaç)
Onu aradım ancak
ulaşamadım.(Bağlaç)
Yalnız
Sadece, bir tek gibi anlam ilgileri kuran bir edattır.
Ödevi yalnız sen yapmışsın.(Sadece)
Sınavda yalnız son soruyu yapamadım.(Sadece)
“Yalnız” edatı bağlaç olan “yalnız” ile karıştırılmamalıdır. “Yalnız”
yerine “ama, fakat, lakin” yazabiliyorsak “yalnız” bağlaçtır.
Sana bir şey söyleyeceğim yalnız kimseye söyleme.(Bağlaç)
Hasta değilim yalnız olacak gibiyim.(Bağlaç)
Gibi
Benzerlik, karşılaştırma, zaman gibi anlam
ilgileri kuran bir edattır.
O,
karınca gibi çalışkan bir
insandır.(Benzerlik)
Hasan
da Ahmet gibi
çalışkan.(Karşılaştırma)
Öğretmen sınıfa girdiği gibi derse başladı.(Zaman)
Sanki
Benzerlik, tahmin gibi anlam ilgileri kuran
bir edattır.
Duyduğum
ses sanki babamın
sesiydi.(Benzerlik)
Hava
soğudu sanki kar yağacak.(Tahmin)
Rağmen/Karşın
Tersine, aksine gibi anlam ilgileri kuran edatlardır.
Beni
görmesine rağmen selam vermedi.
Bütün
çabalarına karşın başaramadı.
Dolayı(-den dolayı)/Ötürü(-den ötürü)
Sebep ilgisi kuran bir edatlardır.
Bu
hareketinden ötürü onu cezalandırdılar.
Düşüncelerinden
dolayı onu suçlayamayız.
Beri(-den beri)
Zaman ilgisi kuran bir edattır.
Geçen
haftadan beri haber bekliyoruz.
Dünden
beri hiç dinlenmedim.
Karşı(-e
karşı)
Yer-yön, rakip olma, cevap olma, zaman, yönelik gibi anlam ilgileri kuran bir edattır.
Denize karşı oturduk.(Yer-yön)
Bu hafta Türkiye, Almanya’ya karşı
sahaya çıkacak.
Onun söylediklerine karşı ne
diyeceğimi bilmedim.(Cevap olma)
Sabaha karşı güneşin
doğuşunu izledik.(Zaman)
Bana karşı saygısızca
davranması canımı sıktı. (Yönelik)
Doğru(-e
doğru)
Yönelme, yer-yön gibi anlam ilgileri kuran bir edattır.
Elindeki topu bana doğru attı.(Yer-yön)
Kapıya doğru döndü.(Yönelme)
Göre
Uygunluk, karşılaştırma, görüş gibi anlam
ilgileri kuran bir edattır.
Bu
elbise tam sana göre.(Uygunluk)
Hava
düne göre sıcak.(Karşılaştırma)
Ona göre bu sorunun çözümü çok
kolay.(Görüş)
Diye
Sebep, amaç gibi ilgisi kuran bir edattır.
Bana
kızacak diye yanına gitmedim.(Sebep)
Kilo
almayayım diye çok dikkat ediyorum.(Amaç)
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorum yap