Türkçe Dersinde Başarılı Olmak


      Türkçe konularının temelinde okuduğunu anlama ve yorumlama vardır. Bu becerileri
geliştirmenin en kısa ve etkili yolu kitap okumaktır. Bunu her Türkçe öğretmeninden duyarsınız. Belki bu sözler çok sıkıcı da geliyor olabilir. Bu basmakalıp gibi duran yılların eskitemediği öğretmen öğüdü aslında işin özetidir.
    Okumanın önemi kesinlikle yabana atılacak bir şey değildir. Okumak belki birçok öğrenciye sıkıcı gelse de biraz kitaplara şans verildiğinde herkesin hoşuna gidecek bir şeydir. Okuma işine ısınamamış arkadaşlara farklı tarzlarda kitaplar denemelerini
önerebilirim. İllaki hoşunuza gidecek bir tarz vardır. Okumayı sevmekle ilgili ileride başka bir yazı yazar, bu konuya biraz daha açıklık getiririm. Şimdi asıl konumuza tekrar dönelim.

    Dedik ki Türkçe konuları anlama ve yorumlamaya dayanır. MEB'in bu zamana kadar yaptığı sınavlara şöyle bir bakarsanız hep paragraf sorularının ağırlıkta olduğunu görürsünüz. Diğer soruların da bir kısmının cümlede anlamla ilgili olduğunu göz önünde bulundurursak, okuduğunu anlayan bir öğrenci hiçbir dil bilgisi konusu bilmese dahi soruların en az %80'ini doğru yapabilir diyebiliriz. Şimdilerde bu oran daha da yukarıya doğru çıkıyor. Biliyorsunuz TEOG gitti LGS geldi. LGS'nin en belirgin özelliği salt bilgiye dayanmaması, bilgiyle birlikte yorumlama becerisini de gerektirmesidir diyebiliriz. Aslına bakarsanız Türkçe için bilgi kısmı anlama ve yorumlamanın yanında devede kulak kalmaktadır. 2018 LGS Türkçe sorularında sadece üç soru bilgi gerektirmekteydi. Bir soruda metinde geçen sözcüklerden hangisi zarf fiil değildir, demişler. Evet, zarf fiilin ne olduğunu bilmezseniz bu soruyu yapamazsınız. Diğer bir soruda metin türleriyle ilgili bir bilgi lazım olmuş. Biyografinin, denemenin, anının ne olduğunu bilmezseniz bunu da yapamazsınız. Başka bir soruda da noktalama işaretleriyle ilgili bir bilgi gerekmiş. Hangi noktalama işaretinin ne işe yaradığını bilmezseniz bunu da yapamazsınız. Peki geriye kalan 17 soru neyle alakalı dersiniz? Geriye kalan 17 sorunun hepsini, okuduğunu anlayıp yorumlayabilen her öğrenci doğru cevaplayabilir. İşte bu yüzden Türkçe dersinin temeli okuma, anlama, yorumlamadır diyoruz.

    İşin başka bir boyutu da şudur: Okuma, anlama, yorumlama gibi beceriler size sadece Türkçe dersinde lazım değildir. Bu becerileri kazanan öğrenciler sadece Türkçe dersinde değil diğer derslerde de başarı göstermektedir.
    Umarım bu yazı bir şeyleri daha iyi anlamanıza ve elimize bir kitap almanıza vesile olur diyerek sözlerimi bitiriyorum.

Yorumlar